Kılınç: Ebelik bugün var oluş kavgası vermektedir

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Şanlıurfa Şubesi Kadın Sekreteri Ruken Kılınç Türkiye'de 21-26 Nisan arası Ebeler Haftası programı kapsamında sendika binasında basın toplantısı düzenledi. Kılınç,"Gerçektende profesyonel olmasa bile icra edilişi belki de ilk doğumla başlayan ebelik bugün bir var oluş kavgası vermektedir."dedi.
İnsanlığın M.Ö 5000'li yıllarda bile duvarlara kazdığı ebelik mesleği maalesef günümüzde hak ettiği değeri ve karşılığı bulamamakta olduğunu belirten Kılınç,"Meslek yaşamınız boyunca 'tarihin en eski ve en kutsal mesleklerinden olan ebelik" diye başlayan çok nutuk duyulmuştur. Belki mesleğin ilk yıllarında ya da öğrencilikte biraz etkilese de zamanla bu sözlerin tüketilen ve sömürülen, karşılıksız ve bitmek bilmez bir özverinin beklendiği her meslek için söylendiğine tanık oluyoruz. Gerçektende profesyonel olmasa bile icra edilişi belki de ilk doğumla başlayan ebelik bugün bir var oluş kavgası vermektedir. Paranın imparatorluğu ne kutsal meslek ne de en eski meslek bırakmaktadır. Vahşi kapitalizm neredeyse normal doğum bile bırakmamıştır ki ebeler ebelik yapsın."dedi.
Ülkede 47 bin civarında ebe olmasına rağmen neredeyse yarısı bile asıl mesleğini yapamaz durumda olduğunu vurgulayın Kılınç,"Ebeler daktilograftık, sekreterlik, hemşirelik, veznedarlık gibi sağlık iş kolunda ne iş varsa yapar hale getirilmişlerdir. Sayın başbakan herkese 3 çocuk yapma talimatı verirken aylık 900 liraya çalışan vekil ebeyi ve bu vekil ebenin anne olabileceğini düşünmüş müdür? Ebe olmasına rağmen işsizlik içinde kıvranan binlerce ebeyi aklına getirmiş midir, bilinmez; ama bilinen bir şey var ki o da tüm diğer sağlık mesleklerinde olduğu gibi ebelerinde tükenmiştik sendromu ile karşı karşıya bulunduklarıdır. Normal doğumdan uzaklaşan ebeler mesleğini yapamaz, pasif, bağımlı, karar vermekten uzak hale getirilmektedirler."ifadelerine yer verdi.
Ülkede sağlık emekçilerinin sorunları 'Sağlıkta Dönüşüm Programı' ile daha artığını ileri süren Kılınç, şunları kaydetti:"Bu durumdan ebeler de fazlasıyla etkilenmektedir. Özellikle 1 basamak sağlık hizmetlerinde önemli yer tutan ebeler, 1. basamağın Aile Hekimliği adı altında dağıtılması, sağlık ocaklarının kapatılması ile ana-çocuk sağlığı, gebe takibi vb. en önemli hizmetleri gereği gibi veremez duruma getirilmişler, aynı zamanda hekimle sözleşme yapacak Aile Sağlığı Elemanı olarak nitelendirilerek, meslekleri tamamen yok sayılmıştır. Geçmişten beri görev, yetki ve sorumluluklarının sınırlarının belirlenmemesine bu durumun eklenmesi görevlerini daha da muğlâklaştırmıştır. Doğum öncesi izlem ve bakım öylesine hastanelere bağımlı hale gelmiştir ki, bu durum normal doğumun da sonunu getirmiştir. Bu haliyle de performans ve para işin içine girmiştir ama ebelerin performansı görülmemektedir. Sağlıklı toplum, sağlıklı ve normal doğumla başlar. Normal doğumu ebe yaptırır.
Ebeler kendilerini ne kadar sağlıklı ve güvencede hissederlerse doğuma da o ölçüde sağlıklı katkı sunacaklardır. Mesleki eğitimin lisans düzeyine çıkarıldığı ve tüm çalışanlara da lisans tamamlama hakkının sağlandığı ve Temel ücretlerin insanca yaşanacak bir seviyeye çıkarılmasını talep ediyoruz. Tayini, terfisi, mesleki gelişimi keyfiyete bırakılmayan, görev yeri belirlenirken siyasi yakınlık, ahbap çavuşluk ve popülizm yerine bölgesel ve mesleki ölçütlerin belirleyici olduğu bir çalışma ortamı istiyoruz. Tüm emekçiler gibi ebeler içinde gelecek güzel günlere inanıyoruz." ORHAN KAYA