'Urfa'daki cinayetlerin failleri belli'

Sakık, 1990'lı yıllardaki faili meçhul cinayetlerin bazı kurbanlarının yakınları ve BDP Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Binici, İHD eski Şube Başkanı Cemal Babaoğlu ile birlikte Meclis'in bahçesinde basın toplantısı düzenledi.
Toplantıda cinayetlerin faillerinin belli olduğunu savunan Sakık, Ak Parti'nin o dönemin araştırılması girişimlerine karşı oy kullandığını ifade etti. Ak Parti Tekirdağ Milletvekili Ziyaeddin Akbulut'un 1990-1996 arasında Şanlıurfa Valisi olduğunu ve bu sürede onlarca faili meçhul cinayet işlendiğini anlatan Sakık, "Akbulut içinde JİTEM, MİT, korucuların bulunduğu kirli dönemden geliyor" dedi.
Faili meçhullerin sorumlularının yargının önüne çıkarılmasını isteyen Sakık, "O dönemde görev yapan bütün birimler, gelin neyi gördüyseniz, neyi yaşadıysanız anlatın. Bu halk sizi affetmeye hazır, yeter ki failler bilinsin" diye konuştu.
Siverek'te 1990'da öldürülen Hüseyin Taşkaya'nın kızı Serpil Taşkaya, Akbulut'un, adaletin yerine getirilmesine yönelik seslerini duymadığını söyledi.
Dönemin DEP Şanlıurfa İl Başkanı Muhsin Melik'in eşi Senay Melik de eşinin 1994 yılında öldürüldüğünü belirterek, olayın üzerinden 20 yıl geçmesine rağmen cinayetin faillerinin bulunup yargılanamadığını ifade etti.

Meclis bahçesinde faili meçhul cinayetlere kurban gidenlerin aileleriyle birlikte basın toplantısı düzenleyen Sakık, ailelerin taleplerinin çok net olduğunu ifade etti.
BDP grubu olarak bu hafta faili meçhuller ile ilgili Meclis Araştırma önergesini tekrar genel kurula indireceklerini dile getiren Sakık, bu konuda ailelerin taleplerini Parlamentoda seslendireceklerini vurguladı.
'GÜNAHLARINIZLA
YÜZLEŞİN'
Sakık, şöyle devam etti: ''AK Parti'nin kalıcı bir barış için geçmişle yüzleşme adına kendi içinde bulunan o dönem valilik yapmış, farklı görevlerde bulunmuş insanları da vicdana davet ederek kimler adına ne yapıldı, ne edildi bunları çıkıp kamuoyu ile paylaşmalılar. Ne yazık ki bu ülkede yönetici konumunda olan birçok aktör sanki siyasal bilgiler fakültesinden mezun olurken bir de yalan dersi ve bu halka düşmanlık dersini orda görmüşler. Çünkü hep söyledikleri yalan, kendileri de çok açık net olarak biliyorlar ki Urfa gibi bir yerde eğer valilik yapıyorsanız ve o ilde 35 insan yaşamını yitiriyorsa ve o insanlar gündüz ortası Urfa'da katlediliyorsa, failleri bulunmuyorsa ve biz bunların faillerini biliyoruz. O dönem orda görev yapmış JİTEM, MİT, Vali, kim Emniyet Müdürü bir bütün olarak bu işten sorumlusunuz. Kaçamazsınız. Ama bu halkımız sizi bağışlamaya hazır. Yeter ki çıkın 'evet o dönem kirli bir dönemdi, böyle cinayetler işlenmişti ama barış adına bizim üzerimize düşen sorumluluk da budur.' Bunla ilgili bir adım atılırsa emin olun bir barış iklimini daha kalıcı bir barış haline dönüştürebiliriz.''
6 Aralık 1993 yılında gözaltında hayatını kaybeden Hüseyin Taşkaya'nın kızı Serpil Taşkaya, henüz 7 yaşındayken babasının Siverek'te gündüz saat 12.00 sıralarında eve baskın yapılarak, ihbar var denerek aynı gün onlarca kişiyle birlikte gözaltına alındığını ifade etti. Babasının faillerinin ortaya çıkarılmasını istedi.
Muhsin Melik'in eşi ise 1994 yılında karanlık güçler tarafından katledildiğini söyledi. Şanlıurfa'da şehir merkezinde güpegündüz Sabah saat 9.00'da evinden çıkıp işyerine gittiğini ve işyerinin evine üç bina uzaklıkta olduğuna dikkat çekti. İşyerinin bulunduğu binaya girerken çarpaz ateşe tutulduğunu belirterek şoförün olay yerinde eşinin de hastaneye kaldırıldığını ve orada kurtarılamadığını ifade etti.
YENİURFA / AA