Küçük: Urfa'nın turizm potansiyeli gün yüzüne çıkarılacak!

Bugüne kadar turizm, inanç ve doğa hazinelerini değerlendiremeyen Şanlıurfa olumsuz algıyı değiştirmek için harekete geçiliyor. Şanlıurfa Valisi İzzettin Küçük, her yıl 15-22 Nisan tarihleri arasında kutlanan Turizm Haftası Etkinlikleri kapsamında oteller tarafından düzenlenen yemek programına katıldı. Küçük, basın mensuplarının turizm ile sorularını yanıtladı.

'VALİ KÜÇÜK: ŞANLIURFA İLE İLGİLİ ALGI GÜÇLENDİRİLECEK'

Şanlıurfa'nın birçok değeri içerisinde barındırdığına dikkat çeken Küçük,"Şanlıurfa birçok potansiyeli içinde barındırıyor. Birçok markası ve değeri bulunuyor. Türkiye'de akla gelebilecek bir şey bulunuyor. Siyah Gül, Kelaynak, Ceylanlar, Balıklıgöl, Göbeklitepe gibi birçok markası bulunuyor. Bu şehirle ile ilgili algıyı güçlendirmemiz lazım. Bu bölge Gap turizmi değil. Tarihe zenginliğe ve kültüre bir yolculuk. Gap turizmi burayı adlandırmıyor. O algı üzerinde çalışmamız gerekiyor. Büyükşehir belediyemizle beraber çalışmalara başladık. İlk ürünleri almaya bir ay sonra almaya başlayacağız. Bizim bu şehirde kendini turizme adayan bireylerimiz bulunuyor. Sadece devletin ve belediyenin yapacağı bir çalışma değil. Şehir insanının şehrine sahip çıkması gerekiyor. Meselenin özünde bu yatıyor. Şanlıurfa'da memnuniyet verici bir durum bulunuyor."dedi.

YAZMACI,"URFA'NIN BİRÇOK ALTERİNİ ÖN PLANA ÇIKARDIK'

ŞUTSO Yönetim Kurulu ve Turizm Platformu üyesi Cevahir Asuman Yazmacı,"Turizm platformu Şanlıurfa Sanayi ve Ticaret Odası iş birliğiyle oteller, işletmeler, restarasyonlarla birlikte bir platform oluşturduk. Yaklaşık 7 aydır kurduğumuz platformla çalışmalarımızı yürütüyoruz. İlk olarak bir saha çalışması gerçekleştirdik. Şanlıurfa'nın birçok alterini ön plana çıkardık. Turistin geldiğinde yaşadığı sıkıntılar neler, bir fikir alışverişi yapıp sorunlar ve bununla ilgili çözüm önerileri ile birlikte bir rapor hazırladık. Şanlıurfa, Sanayi ve Ticaret Odası ile Ticaret Borsası ile birlikte UNESCO Dünya Gastronomi Şehri adaylığını açıkladı. Bu süreci Şanlıurfa Valiliği, Büyükşehir Belediyesi, Kalkınma Ajansı, Gap İdaresi, Ticaret Odası ve Borsası ile birlikte çalışmalarımızı yürütüyoruz. Turizmdeki sorunlar anlamında engelliler için çalışma yapılması gerekiyor, Özellikle Balıklıgöl'de çok büyük sıkıntı bulunuyor. Ören yerlerde yol problemi, trafik sıkıntısı inşallah bir sonraki sezona kadar çözülmüş olacak. Halfeti'de hijyen anlamında çok önemli sorunlar yaşandı. Bu sorunların çözümü oldukça basit. Taşın altına bedenimizi koyduk. Rehberlerin komisyonlarla ilgili bir takım sıkıntıları bulunuyordu. Rehberler Odası ile birlikte bu sorunun üstesinden geleceğiz."şeklinde konuştu.

'HZ. İBRAHİM'İN ATEŞE ATILDIĞI İNANILAN BALIKLIGÖL'

Hz. İbrahim'in ateşe atılmasıyla oluştuğuna inanılarak kutsal kabul edilen Balıklıgöl, havaların ısınmasıyla birlikte yurt dışından ve Türkiye'nin değişik illerinden turlarla gelen turistlerin akınına uğradı. 12 bin yıllık tarihi geçmişe sahip olan kentin en önemli simgesi durumundaki Balıklıgöl, kente gelen yerli ve yabancı ziyaretçilerin durağı oldu. Adım atacak yer kalmayan Balıklıgöl'ü dolaşan ziyaretçiler, balıklara yem atıp, fotoğraf çektirdi.

'GÖBEKLİTEPE MİMARİSİYLE BÜYÜLÜYOR'

Göbekli Tepe, Şanlıurfa İli'nin 15km kuzeydoğusunda, merkeze bağlı Örencik Köyü yakınlarındaki dağlık alan üzerinde yer almaktadır. Seçilen alan, diğer Neolitik Dönem yerleşim yerlerinde olduğu gibi su kenarı, vadi ya da ovada olmayıp, Harran Ovası'nı kuzeyde sınırlayan uzun bir yükselti silsilesi üzerinde, görüşe ve manzaraya hâkim bir konumda bulunmaktadır. 300 m. çapında ve 15m. yüksekliğindeki Neolitik Dönem´in ilk evrelerine ait Göbekli Tepe'nin topografik özelliklerinden ve yer seçiminden dolayı, ilk fark edildiğinde şimdiki önemi anlaşılamamış olup, tepenin her yerinde rastlanan kireçtaşı blokları nedeniyle buranın bir mezarlık olduğu kanısına varılmıştır. 1995-2006 yılları arasında Şanlıurfa Müze Müdürlüğü başkanlığında, Alman Arkeoloji Enstitüsü'nden Prof. Dr. Harald Hauptmann ve daha sonra Dr. Klaus Schmidt ve ekibinin katılımıyla kesintisiz kazı çalışmaları gerçekleştirilmiştir. 2007 yılından itibaren Dr. Klaus Schmidt başkanlığında Bakanlar Kurulu Kararlı Kazı statüsüne geçmiştir. Şimdiye kadar yapılan kazı çalışmaları sonucunda, Göbeklitepe'de 4 tabaka açığa çıkartılmıştır. En üstteki I. tabaka, tarım yapılan yüzey dolgusu olup, geriye kalan 3 tabaka ise Çanak Çömleksiz Neolitik Dönem'e tarihlenmektedir. Göbekli Tepe'de stratigrafi en üstten alta doğru şu şekilde izlenmektedir.

'SAKLI CENNET GÜNEYDOĞU'NUN BODRUM'U OLMAYA ADAY'

Birecik Barajı'nın yapımı sırasında bir bölümü sular altında kalan ve 'Güneydoğu'nun Saklı Cenneti' olarak anılmaya başlanan Şanlıurfa'nın Halfeti İlçesi, doğal güzelliği ile görenleri hayran bırakıyor. Yerli ve yabancı turistlerin özellikle hafta sonu akın ettiği ilçe, yapılacak düzenlemeler ve plaj ile saklı cennet olmaktan çıkıp, Güneydoğu'nun Bodrum'u olmaya aday. Doğal güzelliği, Fırat nehrinin altında kalan taş mimarisi ile kamuoyunda 'Saklı cennet' ve 'Kayıp kent' olarak anılmaya başlanan Halfeti'de, turistlerin yoğun ilgisinin ardından tekne turları başlatıldı. Özellikle hafta sonu ilçeye gelen yerli ve yabancı turistler, yaklaşık bir saat süren tekne turu ile su altında kalan camiler, evler, yeşil alanlar, Savaşan Köyü ve İncil'in bir nüshasının çoğaltıldığı yer olarak bilinen Rumkale'yi ziyaret ediyor.

'TİCARET AKIŞINI BİNLERCE YIL 'HARRAN' ÜSTLENDİ'

Şanlıurfa"nın 44 km. güney doğusunda bulunan ve her yıl binlerce yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret edilen tarihi kent Harran, kendi adıyla anılan ovanın merkezinde kurulmuştur. Tevrat"ta da "Haran" olarak geçen yerin burası ol­duğu söylenir. İslâm tarihçileri kentin kuruluşunu Nuh Peygamber"in torunlarından Kaynan"a veya İbrahim Peygamber"in kardeşi "Aran"a (Haran) bağ­larlar. XIII. yüzyıl tarihçilerinden İbn-i Şeddat, Hz. İbrahim"in Filistine gitmeden önce bu şehirde otur­duğunu, bu nedenle Harran"a Hz. İbrahim"in şehri de denildiğini, Harran"da İbrahim Peygamber"in evinin, adını taşıyan bir mescidin, O"nun otururken yaslandığı bir taşın var olduğunu yazmaktadır.

'ZENGİN KÜLTÜR BİRİKİMİ HARRAN'

Harran, Kuzey Mezopotamya"dan gelerek batı ve kuzey batıya bağlanan önemli ticaret yollarının kesiştiği bir noktada bulunmaktadır. Bu özelliğinden dolayı Harran, Anadolu ile sıkı ticaret ilişkileri bulunan Assurlu tüccarların önemli uğrak yerlerinden biri idi. Anadolu"dan Mezopotamya"ya, Mezopotamya"dan Anadolu"ya olan ticaret akışının binlerce yıl Harran üzerinden yapılmış olması bu tarihi kentte zengin bir kültür birikiminin oluşmasına neden olmuştur.
Harran; Ay, Güneş ve gezegenlerin kutsal sayıl­dığı eski Mezopotamya"daki Assur ve Babillerin politeist inancına dayanan Paganistliğin (Putperestlik) önemli merkezlerinden olması yö­nüyle de ünlü idi. Bu nedenledir ki Harran"da Astronomi ilmi çok ilerlemiştir. Dünyadaki üç büyük felsefe ekolünden birisi "Harran Ekolü"dür. İlkçağdan beri varlığı bilinen Harran Üniversitesi"nde dünyaca ünlü birçok bilgin yetişmiştir.

ZEKİ ALTUNDAĞ