Türkiye'nin gündemine bomba gibi düşen 17 Aralık'ta yapılan operasyonları değerlendiren Eğitim-Bir-Sen Şanlıurfa Şube Başkanı İbrahim Coşkun, yolsuzluk yapanların ve küresel operasyonlara yön verenlerin ortaya çıkartılması gerektiği yönünde açıklamalarda bulundu. Fethullah Gülen cemaatin hükümete karşı aldığı tavrı yanlış bulduğunu belirten Coşkun, cemaatin zaman içerisinde hükümete verdiği desteğin yanlış anlaşılmaması için operasyonları destekleyecek yaklaşımlardan uzak durulması gerektiğini belirtti.Küresel güçlerin destekleriyle yapılan operasyonların ve içerideki uzantılara karşı mücadelenin devam ettirilmesi gerektiği konusunda görüş bildiren Coşkun, kardeşlik ikliminin tahsis edilmesi gerektiğini aktardı. Gelişmelerin, başbakan üzerinden Türkiye'nin hedef alındığını belirten Coşkun, şunları kaydetti:"Gündemdeki yerini koruyan Cemaat- AK Parti kavgasında, Türkiye'nin yakın ve uzak geleceğini kuşatmayı hedefleyen küresel operasyona bilerek destek verenler de eylem ve tutumlarıyla destek olduklarını göremeyenlerin de milletin nezdinde netleşti. Yolsuzluk yapanların da yolsuzluk operasyonu üzerinden küresel operasyona yol verenlerin de ortaya çıkartılması gerekiyor. Türkiye olan küresel operasyonun büyümemize ve gelişmemize yönelik rahatsızlık tezahürü olduğunu deklare etmiştik. Ülkesini seven ve korumayı görevi sayan bütün vatandaşlarımız ve kurumlarımız gibi, Memur-Sen olarak, yaşananları büyük dikkatle takip edip, kullanılan dilin Türkiye idealine zarar verdiğini kaygıyla izliyoruz. Türkiye'nin gelişmesi ve büyümesini istemeyen dış güçler var."'HALKI TATMİN EDECEKAÇIKLAMALAR ŞART'İsmi yolsuzluk operasyonuna karışan kişilerin üzerine gidilmesi ve halkı tatmin edecek tarzda açıklamaların yapılması gerektiğini dile getiren Coşkun, Büyük Türkiye idealinin gerçekleştirilmesine yönelik icraatların çalışmalarına yönelik yapılan yolsuzluk iddialarının toplum tarafından şaşkınlıkla izlendiğine dikkat çekti. Coşkun,"Hükümetten istediğimiz '3 Y ile Mücadele' sloganıyla startı verilen Büyük Türkiye yolculuğunun adına mensubiyeti ve mevkisine bakılmaksızın yolsuzluk iddialarına adı karışanların üzerine gidilmeli. Bu şekilde halkı tatmin ederek, adalet sağlanmalı. Siyasi iktidar, yolsuzluğa bulaşmış olanlar ayıklamalı."şeklinde konuştu. 'CEMAAT, İKTİDARI DEĞERSİZLEŞTİRME ÇALIŞMALARINDAN UZAK DURMALI'2010 yılında yapılan referandumda cemaatin hükümete verdiği desteğin devleti zimmete geçirme stratejisi olarak algılanabileceğini belirten Coşkun,"Aksi halde, cemaatin 2010 referandumuna verdiği destek, kamuoyu tarafından millet iradesini tesis etmek değil, devlet iradesini zimmete geçirmenin stratejik hamlesi olarak görülecektir. Bu anlamda Cemaat, mevcut iktidarı değersizleştirme ve Türkiye'yi yok etme odaklı küresel operasyona destek anlamına gelecek her türlü yaklaşımdan özenle kaçınmalı" şeklinde konuştu.Son günlerde Cemaat-Ak Parti tartışmasıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Coşkun, İslami hizmetleri ve prestijli faaliyetleriyle milletin takdirini kazanan bir cemaatin, devlet gücünü ve imkanlarını diğer toplumsal kesimleri yok sayacak ve onları hak kaybına uğratacak biçimde kullanma teşebbüslerinin kabul edilemez olduğunu belirtti. Coşkun,"Kaygılarının nedeni olarak algılama sonucunu da doğurmuştur. Böylesi bir durum, miili iradeyi tehdit edecektir. Burada cemaate düşen görev; kamuoyunda oluşan milli irade üzerinde vesayet kurma çabaları suçlamasını boşa çıkaracak söylem ve eylemlerle, kamu vicdanını rahatlatmaktır."sözlerine son verdi. Başkan Coşkun, yapılan basın açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. ZEKİ ALTUNDAĞ