ACİL SERVİS ÇALIŞANLARI 'ASILSIZ İHBARLARDAN' DERTLİ

Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman ve Kilis'te bulunan 112 Acil Çağrı Merkezleri personeli ihtiyaç duyanlara en hızlı şekilde yardım yönlendirebilmek için cansiperane çalışıyor. Gelen ihbarların büyük bölümünün asılsız olması nedeniyle sıkıntı yaşayan görevliler, herkesten duyarlı olmalarını istiyor

Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin başlıca kentlerinden Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman ve Kilis'teki 112 Acil Çağrı Merkezleri çalışanları yıl boyunca maruz kaldıklar ı asılsız ihbarlar nedeniyle sıkıntı yaşadıklarını belirterek, herkesin duyarlı olmasını istedi. Acil durumlarda can ve mal kayıplarını önlemek amacıyla hizmet sunulan 112 Acil Çağrı Merkezlerinde, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sürecinin başlamasının ardından çağrı oranlarında büyük artış yaşadı. Sürecin başından beri her kademesinde çalışan personelleriyle fedakarca görev yapan çalışanlar, duyarsız davranan bazı kişiler nedeniyle sıkıntılarla karşı karşıya kalabiliyor. Pandemi sürecinde çalışma tempoları katbekat artan personeller, kendilerini gereksiz meşgul edenlerden daha duyarlı davranmalarını ve empati yapmalarını istedi. Bu yıl içinde Gaziantep'te yapılan 2 milyon ihbarın yüzde 95'i, Şanlıurfa'da polis, jandarma, ambulans ve itfaiyenin bulunduğu hatta yapılan 5 milyon çağrının yüzde 89'u, Adıyaman'da 354 bin 995 çağrının 261 bin 652'si ve Kilis'te 600 bin çağrıdan 566 bin 930'nun asılsız veya mükerrer olduğu tespit edildi. "Daha duyarlı olunmasını istiyoruz" Gaziantep Acil Sağlık Hizmetleri Başkanı Dr. Vejdi Yıldız, AA muhabirine, kentte 53 noktada 840 personelle hizmet verdiklerini söyledi. 112 Acil Servis ekiplerinin sürekli geliştiğini belirten Yıldız, güncel eğitimlerle bu süreci sürdüklerini aktardı. Kovid-19 salgını başlamasıyla yoğun tempoyla çalıştıklarını dile getiren Yıldız, şu değerlendirmede bulundu: "Yılda 2 milyon ihbarın yüzde 95'i asılsız ve mükerrer oluyor maalesef. Bizim gerçek vakaya ulaşmamız gecikiyor. Vatandaşların biraz empati yapması gerekiyor. Gerçek vaka kendileri de olabilir. Bu 2 milyon çağrıdan 206 bin vakaya gitmişiz. Bizim ekiplerimiz eğitimli oldukları için müdahalede ne gecikiyoruz ne de eksik müdahalemiz oluyor. Biz hayat kurtarmak için gidiyoruz. Geri çevirdiğimiz vatandaşımız yoktur, telefon da ayıramıyoruz, daha duyarlı olunmasını istiyoruz." Yıldız, mükerrer çağrıların da zaman zaman zorluklara neden olduğunu aktararak, "Örneğin bir minibüs kazası oluyor, 20 kişi birden bizi arıyor. Mükerrer çağrılar nedeniyle bizim telefonlarımız kitleniyor bu şekilde." dedi. Komuta merkezinde şahit olduğu bir olayı anlatan Yıldız, "Bir amcamız 'Solunum sıkıntım var, ölüyorum yetişin.' diye aradı bizi. Ekip gitti amcamız sadece işitme cihazını değiştirmek için hastaneye gitmek istiyormuş. Ama bize solunum sıkıntım var deyince gitmek zorundayız. Telefonda ayırt edemediğimiz için gidiyoruz. Vatandaşlarımızdan isteğimiz şu, bizi lüzumsuz yere meşgul etmesinler, bizi sadece acil durumlar için çağırsınlar." diye konuştu. 112 Acil Çağrı Merkezi görevlilerinden Canberk Kömez de gün içerisinde kendileriyle alakası olamayan birçok çağrı aldıklarını belirterek, "Bizi maaşımızı çekmeye götürün diyenler var. Böyle çağrılar düşüyor. Biz düzgün bir dille kendilerine anlatmaya çalışıyoruz. Tabi ters tepki de aldığımız oluyor. Bu konuda anlayışlı ve sağduyulu olmalarını istiyoruz." ifadelerini kullandı. "Eşimin telefonuna ulaşamıyorum" Şanlıurfa 112 Acil Çağrı Merkezi Müdürü İbrahim Akbaş da kentte polis, jandarma, ambulans ve itfaiyenin çağrı merkezlerinin "Alo 112" altında toplandığı belirtti. Yaşanan bütün acil durumlara 24 saat çalışma esasıyla 205 personelle tek elden yönlendirmenin yapıldığını aktaran Akbaş, "Bu yıl geride kalan 350 günde yaklaşık 5 milyon çağrı aldık. Yanıtladığımız bu çağrıların maalesef yüzde 89'unun gereksiz, asılsız çağrılar olduğunu, bunlardan vakaya dönüşen çağrı sayısının 586 bin olduğunu belirtmek isterim. Burada sağlık müdürlüğümüz 430 bine yakın çağrı almış, emniyet müdürlüğümüz 276 bin, jandarma 45 bin ve itfaiyeye ise yönlendirdiğimiz çağrı sayımız ise 35 bindir." dedi. Geçen yıl yaklaşık 2,5 milyon çağrı aldıklarını kaydeden Akbaş, bu yıl Kovid-19 salgını ve kentte Vefa Sosyal Destek Gruplarına yönelik çağrıların da Alo 112 üzerinden alınmasının etkisiyle çağrı sayısının iki katına çıktığını aktardı. Akbaş, bazı ilginç durumlarla karşılaştıklarını ifade ederek, "Hatta, 'Sabah namazına kadar uyanıksınız, beni sabah namazına uyandırır mısınız?, 'Eşimin telefonuna ulaşamıyorum, sizin aracılığınızla ulaşabilir miyim?' 'Bir bayanın sesini duymak istedim ondan sonra şikayetim kalmadı.' deyip çağrı yapanlar oldu. Vatandaşlarımız lütfen dikkat etsinler." diye konuştu. "Gereksiz çağrılar bizlerin işlerini zorlaştırıyor" Adıyaman'da da 11 ayda 354 bin 995 çağrının 261 bin 652'si asılsız çıktı. 112 Acil Komuta Kontrol Merkezi Başhekimi İshak Karakurt, pandemi sürecinde 112 Acil Sağlık ekiplerinin büyük fedakarlıkla mücadele ettiklerini söyledi. Salgının etkisiyle iş yüklerinin çok arttığını ifade eden Karakurt, "Adıyaman'da günlük ortalama bin 100 civarında çağrı alıyoruz. Bunların yaklaşık 800'ü gereksiz, asılsız çağrılar. Gereksiz çağrılar bizlerin işlerini zorlaştırıyor." ifadesini kullandı. Karakurt, tüm personellerin her ihtiyaç duyanın yardımına koşmak için elinden geleni yaptığını sözlerine ekledi.