Barodan sağduyu çağrısı

Şanlıurfa Baro Başkanı Hikmet Delebe, 15 Temmuz'da bir grup askeri cunta tarafından askeri darbe girişimi ve yaşanan sürece ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Delebe,"Hakkın ve hukukun tam olarak yerine getirilmesi gerekiyor. Bütün kesimlere sağduyu çağrısı yapıyorum. Umarım ki Türkiye bu olağanüstü süreçten rahatlıkla geçer."

Baro Başkanı Hikmet Delebe, gündeme ilişkin Yeniurfa Gazetesi'nin sorularını yanıtladı. 15 Temmuz 2016 Cuma akşamı Türkiye'de bir darbe teşebbüsü meydana geldi. Darbe, bütün kesimlerin tepki koymasıyla birlikte bertaraf edildi. Darbe amacına ulaşmadan bastırıldı. "Günümüzde darbenin yapılabileceği kimsenin aklına gelmezdi; fakat her nasılsa Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde örgütlenmiş olan bir yapı bu darbe teşebbüsünü göze alarak ülkenin demokrasi hayatına müdahale edildi."diyen Delebe, şöyle konuştu:"Yaşanan bu sürecin ardından kurumlarda açığa almalar, gözaltına almalar, tutuklamalar baş gösterdi. Tutuklamalar askeriye, yargı ve eğitim alanında yoğunlaştı. Şanlıurfa Adliyesi ve Barosu olağanüstü günler yaşıyor; çünkü netice itibariyle bütün ifadeler hakim, savcı ve avukatların katılımı ile ancak alınabiliyor. Baro olarak yoğunluğumuz yaşanan gelişmelerle birlikte en üst düzeyde. 81 vilayet içerisinde Şanlıurfa'da çok ciddi bir deprem meydana geldi. Kamuda görev yapan çok sayıda kişi görevden uzaklaştırıldı veya tutuklandı. "AVUKATLARIN HUZURUNDA İFADELER ALINACAK" CMK servisimiz açık. Ceza Muhakemesi Yasasına göre, soruşturmalarda avukatların huzurunda ifadelerin alınması gerekiyor. Bu soruşturmalarını bir parçası hakim ve savcı iken bir parçasıda avukat oluyor. Resmi kurumlar baromuzdan müdafi talep ettiklerinde baro olarak puan üstünlüğüne göre puanı en önden olan meslektaşımızı ilgili soruşturma dosyasına avukat olarak görevlendiriyoruz." "SORUN KISMEN ÇÖZÜLDÜ" Darbe teşebbüsünden dolayı toplumda ciddi bir infialin oluştuğunu ifade eden Delebe, şunları kaydetti:"Kimi aileler CMK avukatının yanı sıra özel avukat ile anlaşabiliyorlar. CMK'da 350'nin üzerinde bir avukatımız bulunurken arama motorunda 80 ila 100 avukat bulunabiliyor iken meslektaşlarımızın görev almak istememesi ile birlikte bu sayı hayli düştü. Bu süreçte bu sayı 7 ile 17 arasında değişti. Meslektaşlarımız ilgili şüphelilerin davalarını üstlenmek istemiyor. Bu durum ifadelerin alınmasını da zorlaştırıyor. Netice itibariyle kolluk, avukatın huzurunda olmadan ifade alamıyorlar. Bu durumdan meslektaşlarımız hassasiyet gösteriyor; ama kamu hizmeti aksamış oluyor. Şu anda sorunun kısmen çözüldüğünü öğrenmiş bulunmaktayız. Mevzuata göre daha önce bir avukat 10 davaya bakabiliyordu. 10 şüphelinin parasını alabiliyordu; fakat yapılan son değişiklikle üst sınır kaldırıldı. Bir avukat kaç şüpheli olursa olursun davasına bakabiliyordu. Hepsinin parasını almaya hak kazanabiliyor." "TÜRKİYE'NİN BÜTÜN BAROLARINA GİDEN AİLELER BULUNUYOR" 81 vilayette gözaltına almalar ve açığa alma işlemlerinde avukatların müdafilik yapmamaları ve görev almak istememeleri Türkiye'nin her tarafında ortaya çıkan bir tavır olduğunun altını çizen Delebe,"Bizde kamu hizmetinin aksamaması için baroyu aktif bir şekilde kullanmaya çalışıyoruz. Çok ciddi manada soruşturma ve yargı evresi başlamış durumda bulunuyor. Türkiye'nin her tarafından baromuza gelen aileler bulunuyor. Türkiye'nin bütün barolarına giden aileler bulunuyor. Onlarda gözaltına alınan kişilerin, açığa alınan kişilerin herhangi bir işe kalkışmadıklarını, illegal yapılarla bağlantılarının bulunmadığını ifade ederek ciddi manada mağdur olduklarını ifade ediyorlar. "79 BARO CMK HİZMETİNİ AKTİF TUTMAK ZORUNDA" Baromuzun CMK servislerine geldiklerinde hangi avukatın atanmış olduğunu öğrenmiş olabilecekler. Kişiler gidip avukatlarla görüşüp durumun hangi aşamada olduğunu öğrenebilmektedirler. 79 baro CMK hizmetini aktif tutmak zorunda. Bu kadarki yaygın göz altılardan sonra şüphelilerinin ifadesinin alınması mümkün olmaz. Olağan Üstü Hal Yasası (OHAL) yürürlüğe girdi. Gözaltı süresi 30 güne kadar çıkartıldı. Kişilerin bu noktada itiraz hakları bulunuyor tabiki. Avukatları vasıtasıyla itirazda bulunabilirler. Şüpheliler sanık olarak değerlendirilirse bir yargılama süreci başlar. Bu süreçte de avukatlar müdafilik sürecini üstlenmiş olacaklar. Şu anda yasalar geçerli. OHAL Yasası 3 günlük gözaltı süresini 30 güne çıkardı."şeklinde konuştu. DARBE İHTİMALİ TÜRKİYE'DE KALMADI Türkiye'nin olağanüstü bir süreçten geçtiğini dile getiren Delebe,"Darbe teşebbüsü ile karşı karşıya kalan Türkiye bulunuyor. Toplumsal bir refleks oluştu. Darbe ihtimali Türkiye'de kalmadı. Sapla samanın ayrılması gerekiyor. Hakkaniyetin oluşturulması gerekiyor. Hakkın ve hukukun tam olarak yerine getirilmesi gerekiyor. Bütün kesimlere sağduyu çağrısı yapıyorum. Olağan üstü bu süreçte ciddi refleksler verilmemesi gerekiyor. Umarım ki Türkiye bu olağan üstü süreçten rahatlıkla geçer." sözlerine ekledi. HABER : ZEKİ ALTUNDAĞ