“Halklar kendi çözümünü geliştirecektir”

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, bir takım temaslarda bulunmak üzere Urfa'ya geldi. Tuncel, yürütülen politikalara yönelik hükümet ve Cumhurbaşkanını eleştirdi.

Tuncel, HDP Haliliye Başkanlığının düzenlediği programa katıldı. Programa HDP Şanlıurfa Milletvekili Dilek Öcalan, HDP Urfa İş Eş Başkanı Ayşe Sürücü, DBP İl Eş Başkanları Hidayet Enmek, Leyla Coşkun ve partililer katıldı. Partililere seslenen Tuncel, hükümet ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yüklendi. Tuncel,"Barışmak için AK Partinin ve Erdoğan'ın gitmesi lazım. Masayı deviren onlar, halkı bombalayan onlar. Artık belediyelerimize saldırıyorlar ve kayyum aranıyor. Rıza Sarrap bakın yurt dışında yolsuzluktan yargılanıyor." diye konuştu. DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel,"Ülkeyi kan gölüne çevireceğiz diyenler ellerini kollarını sallayarak gezerken barış isteyen akademisyenler tutuklanıyor. Kürt halkı ile dayanışan gazeteciler ve akademisyenler tutuklanıyor. Yargı bağımsızlığı yok, AK Parti hükümeti 7 Haziran seçimlerini yok sayarak siyasi bir darbe yapmıştır. Parlamento da yok aslında şu anda ve parlamentoda yapılan tüm yasa taslağı çalışmaları geçersizdir, hukuksuzdur. Türkiye'de çok ciddi bir kaos var ve ne olacağı belli değildir. Bunun nedeninin de hükümetinin kendisidir. Bu halkın evlatları ölüyor. Bu halkın evlatları üzerinden kendisine sarayda daha güvenlikli yaşam alanları oluşturmaya çalışıyor. Ama kendisi sarayda yaşasın diye halkın çocuklarını ölüme gönderiyor. Yoksul emekçi insanların çocuklarını ölüme gönderiyor. Kürdistan coğrafyasını yerle bir etmiştir. Lice'yi görüyorsunuz ve Lice yanıyor. Sadece Lice değil oradaki doğa yanıyor. Aslında insanlığın nefes borusu kesiliyor. Devlet kendi eliyle bizzat Cudi, Lice'yi bombalayarak aslında bu halkın nefesini kesiyor. Utanmadan başka algı yaratıyorlar. Uyuşturucu ile mücadele ediyormuş. Uyuşturucu ile mücadele yöntemi bu mu dur? Havadan bombalıyorsun. Savaşta halkların çıkarı yoktur. Savaşta tek çıkarı olan Tayip Erdoğan'dır çünkü bu savaş olmadan kendisinin ayakta olmayacağını düşünüyor."diye konuştu. 'YENİ BİR SÜREÇ BAŞLATACAĞIZ' Tuncel, Başbakan Binali Yıldırım'ın geçmişte Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana tarihlerinde utanılacak bir durumun olmadığını hatırlattı. Tuncel, şöyle konuştu:"Ne Sivas, ne Maraş, ne Çorum, ne Roboski, ne de Cizre'de diri diri yaktıkları insanlardan utanıyorlar. Ne yaptıkları yolsuzluklardan utanıyorlar. 17-25 Aralık operasyonlarıyla ortaya çıkan durum işte şimdi Rıza Zarraf Amerika'da yargılanıyor ve durum ortada yani bunlar utanmaz ve utanma duygusu olmayan, adalet duygusu olmaz. AK Parti iktidarı gitmediği sürece Türkiye'de ne barış olur, ne adalet olur, ne de özgürlük olur. Bu savaşın ve bu yaşananların nedeni AK Parti'nin kendisi, Tayip Erdoğan'ın kendisi olmuştur. Çözüm sürecini bitiren, masayı devirmekle kalmayıp yakan ve Kürt halkına karşı top yekûn bir savaş başlatan AK Parti hükümetiyle Tayip Erdoğan ile artık müzakere olur mu arkadaşlar olmaz. Peki, bu savaş hep böyle devam mı edecek hayır. Bu halklar kendi çözümünü geliştirecektir. AK Parti gidecek yeniden demokratik müzakere süreci için, halkların kardeşliği için yeni bir süreç başlatacağız onun için biz Demokratik Bölgeler Partisi bu ülkede tek alternatiftir. Barışın anahtarı bizim elimizdedir AK Parti'nin elinde değil. AK Parti şu an savaş hükümetidir. İnsanlık suçu işleyen bir hükümet haline gelmiştir. Halk iradesine yönelik toptan bir saldırı var toptan Kürt halkının hepsini Kürt bireylerinin hepsini terörist gören bir zihniyetle karşı karşıyayız. AK Parti her defasında 79 milyondan bahsediyor bunlar sözde bunlar 79 milyonun 20 milyonunu devlet terörist görüyor. Problem ve sorun budur. Çankırı'da sarı, kırmızı ve yeşil tespih varmış diye Kürt işçilerin linç edilmesinin arkasında yatan şey nedir? Bunun altında yatan şey Tayip Erdoğan'ın ve AK Parti'nin ürettiği politikadır. Top yekûn bütün Kürtleri aslında terörist gören ve bütün Kürtleri hedef haline getiren bir siyaset, bir politika ile karşı karşıyayız. Buna karşı direnmek sadece Kürtlerin meselesi değil insan hakları özgürlükten ve barıştan yana olan herkesin görevidir." diye konuştu. Yapılan konuşmaların ardından, program basına kapalı devam etti.RAMAZAN GÜLER